Nodüler lezyon, içi dolu kitle anlamına gelmektedir. Belirli hastalıkların sebep olduğu vücutta gelişen değişikliklerdir. Bu değişikliklerin boyutları yaklaşık olarak 1 cm'den 6 cm'ye kadar değişebilen doku büyümeleri olarak tanımlanır. Yuvarlak ya da oval biçimde oluşum göstermektedirler. Normal hava dolu akciğer parankimi sayesinde çevrelenen ve parankimden ayrı olarak net bir biçimde fark edilebilen gölge koyuluğunda oluşmaktadırlar. En geniş çapı 5 cm'den büyük olanlara ise kitle denilmektedir.

Nodüler lezyonlar bazen gözükebilirler, bazen de yapılan testler sonucu ortaya çıkabilirler. Bir hastalık sebebiyle ortaya çıkan, hastalığın bıraktığı hasar olarak kabul edilebilirler. Çoğu zaman apse, kitle veya tümör şeklinde olabilirler. Bulundukları yerde yer kaplayan ve ağırlık oluşturan lezyonlardır. Bazen de bazıları yer kaplamazlar. Bunlar çevre dokulara baskı uygulamadıkları için aynı zamanda çevrelerindeki kanı kendilerine çektikleri için tam tersi gelişen bir büzüşmeye neden olmaktadırlar. Nodüler lezyonlar, çevrelerindeki dokulardan farklı bir şekilde oldukları için her zaman fark edilebilirler. Genellikle bir hastalık sonucu oluşurlar.

1 cm ve üzeri olan nodüler lezyonlar yapılan testlerle belirlenirler. Daha küçük olanlar ise ultrason ile ortaya çıkarılabilirler. Nodüler lezyonların %95'i iyi huylu iken, %5'i kötü huylu olarak gelişir. Hormon üretimi çok fazla olanlar her zaman tehlikelidir. Diğerleri ise tehlikesiz olarak kabul edilir. Aşırı hormon üretenlere sıcak nodül denir. Tiroid nodülleri genellikle sıkıntı oluşturmazlar ve görüntülendiğinde ortaya çıkarlar. Testler ve ultrason yolu ile tesadüfi olarak ortaya çıkarlar. Bu rahatsızlık sebebiyle herhangi bir sıkıntılı durum genellikle ortaya çıkmaz. Sadece sıcak nodüllerde hormon fazlalığı ile şikayetler olabilir. Yalnız her zaman birkaç farklı yerde ultrason kontrolü yapılmasında yarar vardır. Bu şekilde gereksiz ameliyatlardan kaçınılabilir. Nodüler lezyonların ortaya çıkması ve ilerideki tedaviler için ultrason en önemli tetkiklerden biridir. Nodül değerlendirilmesi açısından ultrason her zaman şart olmaktadır. Bu tetkiki yapacak olan radyolog kişinin yeteneği de çok önemli bir etkendir. Ultrasonda belirlenen nodüler lezyonlar, normal ekolu, aşırı ekolu ya da düşük ekolu olarak üçe ayrılmaktadır.

Nodüler lezyonların klinik önemi, bulundukları bölgeye ve etki ettikleri sistemlere göre değişkenlik gösterebilir. Nodüler lezyonlar, özellikle hayati organlarda bulunduğunda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin, akciğerdeki nodüler lezyonlar solunum fonksiyonlarını etkileyebilirken, tiroid nodülleri hormonal dengeleri bozabilir.

Ultrason, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi görüntüleme teknikleri nodüler lezyonların tespitinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yöntemler, lezyonların boyutlarını, şekillerini ve yerleşimlerini belirlemeye yardımcı olur. Ayrıca, biyopsi gibi invaziv olmayan yöntemler de nodüler lezyonların malign (kanseröz) olup olmadığını belirlemek için kullanılabilir.

Nodüler lezyonların tedavisi, lezyonun boyutuna, yerine, tipine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. İyi huylu nodüler lezyonlar genellikle tedavi gerektirmez ve düzenli takiple izlenirler. Ancak, kötü huylu nodüler lezyonlar cerrahi müdahale, radyoterapi veya kemoterapi gerektirebilir.

Hastalığın erken evrede tespit edilmesi, tedavi sürecinin başarı şansını artırır. Bu nedenle, belirli aralıklarla yapılan sağlık kontrolleri ve taramalar, nodüler lezyonların erken tespiti için önemlidir. Ayrıca, sağlıklı bir yaşam tarzı ve düzenli doktor kontrolleri, nodüler lezyonların önlenmesinde ve erken tespitinde kritik rol oynar.

Nodüler lezyonlar, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilen önemli klinik bulgulardır. Erken teşhis ve uygun tedavi, hastalığın seyri üzerinde olumlu etkiler yapabilir. Bu nedenle, nodüler lezyonların tespitinde ve tedavisinde modern tıbbi tekniklerin kullanılması ve sağlık kontrollerinin düzenli olarak yapılması büyük önem taşır.