{ "title": "Diş Etinde Lezyon", "image": "https://www.lezyon.gen.tr/images/Dis-Etinde-Lezyon-63.jpg", "date": "19.01.2024 18:46:37", "author": "Bekir İLBAĞI", "article": [ { "article": "
Diş etinde lezyon, Dişleri çevreleyen dokularda görülen patolojik değişiklikler \"lezyon\" olarak isimlendirilir. Dişlerdeki iltihaplar, travma ya da gelişim sırasındaki deformasyonlar sebebiyle lezyonlar oluşabilmektedir. İltihaba bağlı diş eti lezyonları en sık görülen lezyonlardır. Dişlerde yer alan kanallar vasıtasıyla oluşan lezyon süreci, dişlerin çürümesiyle başlar. Dişler, en dışta dayanıklı ve sert mine kısmı, bunun altında daha zayıf bir dentin katmanı ve bu katmanın altında pulpa odası adı verilen ve sadece dişlerin sinir-damar demetinin yer aldığı tabakadan oluşmaktadır.

Diş etinde lezyon: Dişler çürümeye başladığında öncelikle mine tabakasında aşınmalar oluşur. Bu durumda çürük fark edilmez ve tedavi edilmez ise; ilerleyerek dentin tabakasına ulaşır. Dentin tabakası mine tabakasına göre zayıf olduğu için çürük çok daha çabuk ilerleyerek pulpa odasına ulaşır. Pulpa odasına ulaşan bakteri dişi nekroz etmeye başlar. Pulpa odası içi boş ve kök ucuna doğru uzanan bir kanal biçiminde olduğundan, bu tabakaya geçen bakteriler kök ucuna ve çene kemiği içerisine rahatlıkla ilerler.

Lezyonların gelişesi: Kök ucuna ve kemiğe yerleşen mikroorganizmalar burada organize olarak kemiği eritmeye ve tüm bedene yayılmaya başlar. Bu hal tedavi edilmediğinde ilerleyerek kistler oluşturabilir, diğer dişlere yayılabilir, üst çenede maksiller sinüs içerisinde veya burun mukozasında ilerleyebilir, alt çenede mandibular kanal ismi verilen alt çene sinir damar demetine zarar verebilir.

Dişler çene kemiğine periodonsiyum ismi verilen periodontal liflerle tutunur. Her bir kişide kemiğin üzerinde yer alan dişeti dokusu kalınlığı normal şartlarda 2 mm'dir. Fakat ağız bakımındaki eksiklikler var ise dişlerin çevresinde plak denilen bakteri kolonizasyonları oluşur. Bu plaklar temizlenmediğinde diş taşlarına dönüşür ve bakterilerin tutunma potansiyeli artar.

Plakların zararı: Dişlerin çevresindeki bakteri yoğunluğunun artmasına bağlı olarak durum dişetlerine sirayet edebilir. Bu hal ilk etapta dişeti kanaması olarak belirti vermektedir. Bu halde herhangi bir müdahale yapılmazsa dişetinde ortaya çıkan enfeksiyonlar derinlere doğru ilerlemeye devam ederek kemiğe geçer ve kemikte kayıplara ve iltihaplara sebep olabilir.

Her dişin kök kalınlıkları, uzunlukları ve sayıları farklık gösterir. Köklerdeki bu farklılık dişlerin kuvvet iletebilme kapasitelerini oluşturur. Dişlerde travmaya bağlı olan enfeksiyonlar dişlere taşıyabilecekleri kuvvetlerden daha fazla kuvvet gelmesi neticesi oluşmaktadır. Gece diş sıkma veya gıcırdatma, yüz bölgesine gelen darbeler, alt-üst çenenin birbirine göre uyumsuz olması nedeniyle olan ters kapanışlar neticesi bazı dişlere daha fazla çiğneme kuvveti gelmesi, kalem ısırma gibi kötü alışkanlıklar, eksik dişler neticesi dişlerde meydana gelen devrilmeler sebebiyle dişlerin ters kuvvet alması gibi sebeplerle diş eti lezyonları oluşabilir.

Çenelerde kist ve tümörler de meydana gelebilmektedir. Bu grupta en sık görülen lezyon 20 yaş dişleriyle ilgilidir. 20 yaş dişlerinin gömük kalması neticesi dişleri oluşturan dokular normalde diş sürdükten sonra kaybolması gerekirken kemik içerisinde hapsolur. Kemikte erimeler oluşturarak kistler ortaya çıkar.

Diş etinde lezyon tedavisi: bu lezyonları önlemek için ağız bakımına özen gösterilmesi, herhangi bir şikâyet yoksa dahi en az altı ayda bir diş hekimine kontrole gidilmesi, şikâyet varsa da vakit geçirmeksizin diş hekimine başvurulması gereklidir.
" } ] }